Almanya’da otomatik bilgi paylaşımı nasıl engellenir sorusu merak edilerek araştırılan bir konudur. Almanya’da otomatik bilgi paylaşımı sadece bankalar arası değil çeşitli kurumlar arasında da yapılır. Kişilerin mevcut mal varlıklarının tespiti ardından doğru bir vergi usulünün gerçekleşmesi için uygulanan bir sistemdir.
Otomatik Bilgi Paylaşımının Standartları Nelerdir?
Açık deniz vergi kaçakçılığı ve vergi makamları arasında işbirliği gerektiren hesabı olmayan paranın yurt dışında saklanması ve önlenmesi sorunuyla mücadele etmek için G20 ve OECD ülkeleri birlikte çalışarak bir Ortak Raporlama Standardı (CRS) geliştirilir. Bu noktada otomatik bilgi paylaşımının standartları şu şekildedir:
- Otomatik Bilgi Değişimi ile ilgili bildiri ilk olarak 16 Kasım 2014’te Brisbane’de G20 liderlerine sunulur.
- Sözleşme gereğince ülkesi dışında ikamet eden kişilerin hesaplarında mali kurumlara iletilmek üzere incelemeler yapılabilir. Bunun amacı vergi usulünün ihlalini engellemektir.
- Bu işlem ile terör örgütleri, kaçakçılık gibi çeşitli yasa dışı durumların engellenmesi amaçlanır.
Otomatik Bilgi Paylaşımı Ne Zaman Çıktı?
Otomatik bilgi paylaşımı ilk olarak 2014 yılında finansal hesapların kontrolü amacıyla yürürlüğe girer. İlk veri alışverişi 2017 yılında Almanya ile dünyadaki 50 ülke arasında gerçekleşir. Otomatik bilgi paylaşımı hakkında bilgilendirme şöyledir:
- Otomatik bilgi alışverişine 100 ülke katılım sağlar. Federal Maliye Bakanlığı’nın 1 Temmuz 2020 tarihli yazısında bildiri de bulunması ile Türkiye’de bu listede yer alır.
- Bilgi alışverişinin nedeni, uluslararası vergi kaçakçılığıyla etkin bir şekilde mücadele etmektir. Bilgi alışverişi etkisini gösterir ve şimdiye kadar, Alman vergi makamları yurtdışından 10 milyondan fazla veri kaydı alır.
- Değişim, hesap sahibi, hesap bakiyeleri, faiz, temettüler, sermaye kazançları gibi gelir bilgilerine bu sistemde yer verir.
Almanya ile Türkiye Arasındaki Otomatik Bilgi Paylaşımı Nasıl İşler?
Türk finans kurumlarının (bankalar ve sigorta şirketleri) değiş tokuş edilecek verileri Türkiye’deki merkezi yetkili bir kuruma göndermeleri gerekir. Bu kurum daha sonra verileri Alman Federal Merkezi Vergi Dairesine gönderir. Bu süreçte Almanya ile Türkiye arasındaki otomatik bilgi paylaşımı süreci şöyledir:
- Almanya’da otomatik bilgi paylaşımı için alınan veri kayıtlarını filtrelemek için bir yazılım kullanır ve bunları vergi kimlik numaraları aracılığıyla yerel vergi mükelleflerine atar. Daha sonra bilgi yetkili vergi dairelerine iletilir. Bunlar, Türkiye’den elde edilen gelirin Alman vergi beyannamesine doğru girilip girilmediğini ve vergilendirilip vergilendirilmediğini kontrol eder.
- Türkiye’den gelen bilgiler sadece 2019 içindir. Kural olarak, bu bilgi yine de ilgili hesap bakiyeleri ve önceki yıllardan elde edilen gelirler hakkında sonuçlar çıkarılmasına izin verir.
Almanya’da Otomatik Bilgi Paylaşımı Kimleri Kapsar?
Uygulamada herkes için veri incelemesi yapılmaz. Otomatik bilgi paylaşımı sistemi belirli kişileri işaret eden bir sistemdir. Her vatandaşın bilgisi bu sistemde yer almaz. Almanya’da otomatik bilgi paylaşımının kapsamına giren kişiler şöyledir:
- Almanya’da ikametgahı veya olağan ikamet yeri olan ve Türk finans kurumlarında sermaye varlıkları veya sigorta poliçeleri olan tüm kişileri (gerçek ve tüzel) etkiler.
- Almanya’da Türkiye’den elde ettiği geliri tam olarak beyan eden ve vergisini ödeyen kimsenin korkacak bir yanı yoktur.
- Bugüne kadar Alman vergi beyannamesinde bu tür bir gelir beyan etmeyen kişiler hızlı hareket ederek ilgili bilgilendirmeleri yapmalıdır. Aksi halde tespiti sonrasında vergi kaçaklığı ile suçlanmak olası bir durumdur.
- Kasıtlı vergi kaçakçılığı, Almanya’da cezai bir suçtur. Ciddi durumlarda altı aydan on yıla kadar para cezası veya hapis cezası uygulanır.
Almanya’da Otomatik Bilgi Paylaşımı Nasıl Engellenir?
Vergi kaçakçılığı durumunda önlem alınması gerekir. Cezadan kaçınarak zamanında yapılmış bir gönüllü beyan, mali dürüstlük yoluna geri dönmenin bir yoludur. Gönüllü beyan resmi olarak geçerliyse, herhangi bir ceza uygulanmaz. Almanya’da otomatik bilgi paylaşımı engelleme şöyledir:
- Gönüllü beyan, vergi suçunun henüz keşfedilmediğini varsayar. Güvende olmak isteyenler, 31 Aralık 2020’den önce gönüllü beyanda bulunduğundan emin olmalıdır. Bundan sonra, 31 Aralık 2020’den itibaren bilgi alışverişi ile “suçun ortaya çıkması” riski vardır. Bu da gönüllü beyanı geçersiz kılar.
- 31 Aralık 2020 tarihine kadar gönüllü beyan vermeyen herkes, “suçun tespiti” konusunun 31 Aralık 2020 tarihi itibariyle bilgi alışverişi ile eşitlenmesi gerekmediğini bilmelidir. Almanya’da otomatik bilgi paylaşımı sürecinde usulsüzlük tespit edilirse hukuki bir yaptırım başlatılır.